Hıle ile Dıle

Çocukken ailemle beraber yaşadığım Kürt kasabasında, en sevilen kadın adları, Hülya ve Sibel’di. Buna rağmen kızlarına bu adlardan birini veren olmazdı pek. Kimliklerinde, zorunlu olarak yazılı olan adlar dışında, aile içinde, sokakta, mahallede bilinen bir adları daha olurdu: Berivan, Dilan, Zozan, Rojda ya da Ruken. Babaları, işgüzar bir nüfus memurunun müdahalesiyle karşılaşmamışsa ya da aile büyüklerinden birinin adının konması gerekli görülmemişse, bu adlardan biri, resmi kayıtlara da yazdırılabilirdi. Bir resmî, bir de gayriresmî adı olanların çoğu, kimlikte yazılı olan adı, okula başlayınca öğrenirdi. Bu ad, Sibel ya da Hülya ise kendilerini ayrıcaklı sayarlardı.

Berivan, Zozan ya da Rukenlerden bazıları, kendilerini bilecek yaşa gelince, mahalle adlarının neden kimliklerinde de yazmadığını merak ettiler. Üstelik, bu adlar hiçbir filmde geçmiyordu. Okul kitaplarında da Oyalar, İnciler, Sunalar, Nazlılar vardı yalnızca. Kendilerinden söz eden ne bir filme ne bir okul kitabına ne de bir masala rastladılar.

Berivan, Zozan ya da Rukenlerden bazıları, adlarıyla ilgili sorulara her gün bir yenisini ekleyip, sonra o soruların peşinden gittiler. Çünkü Berivan’ın da bir masalı vardı. Belki Zozan’ın ve Ruken’in de... Onların masalları da okul kitaplarında yazılı olsaydı, bütün o soruları sormalarına hiç gerek kalmayacak, Sibel ya da Hülya olmaya bile özenmeyeceklerdi. Onlar nasıl Oya’nın, İnci’nin masallarını okuyorlarsa, Oya ve İnci de Berivan’ın, Ruken’in masallarını okuyacaklardı.

Muhsine Helimoğlu Yavuz, 1982 - 1990 yılları arasında Diyarbakır Efsaneleri adlı kitabını hazırlamak için Diyarbakır’ın kasaba, köy ve mezralarında ve yöredeki başka illerde alan araştırmaları yapar. 2010 yılında yayımlanan Hıle ile Dıle - Kürt Masalları, Yavuz’un bu kapsamlı çalışması sırasında derlediği masallardan bazılarını bir araya getiriyor. “Berivan” adlı masal da bunlardan biri.

Kitapta, çoğunluğu Diyarbakır’a ait olmak üzere, Güneydoğu Anadolu’dan derlenmiş sekiz tane masal yer alıyor. Bütün masallarda olduğu gibi Kürt masallarında da, aşkları uğruna her şeyi göze alınca mutlaka karşılık bulacak olan aşıklar, kötülüklerinin cezasını mutlaka çekecek kötüler, ne olursa olsun muradına erecek olan iyiler var. Ders veren, yol gösteren masallar hepsi de.

Hıle ile Dıle’de yer alan masallar, sözden yazıya ilk kez geçirilmiş, özgün derleme ürünler. Yavuz’un ulaştığı kaynaklar, özellikle de kadınlar, Kürtçe anlatmışlar bildikleri masalları. Yazar sonra, Kürtçeden aldığı emanetleri, başka kitaplarından da tanıdığımız o yalın, akıcı anlatımıyla aktarmış Türkçeye. Hıle ile Dıle, titiz ve uzun soluklu çalışmaların sonunda ortaya çıkmış. Ancak yapıtın başarısında, yazarın halk anlatılarına ilişkin bakış açısının da en az titizliği kadar önemli olduğu kanısındayım. Şöyle diyor kitabın önsözünde: “Dünya halk anlatıları, özellikle de masallar, dünya halk kültürlerinin ortak ırmaklarıdır ve hep birlikte kocaman, aydınlık, görkemli bir barış ve halk kültürü denizine, bir insanlık okyanusuna akar dururlar ve ortak bir dünya dili oluştururlar.”

Hıle ile Dile, yalnızca, kendi masallarının bir insanlık okyanusuna kavuştuğunu gören Berivanlar için değil; Oyalar, Sunalar, İnciler için de bir şans. Kürtçenin en yalın metinlerini, duru bir anlatımla Türkçe olarak okuyabilecekleri, Berivan’ın da bir masalı olduğunu öğrenecekleri için…

Hıle ile Dıle

Derleyen/Hazırlayan: 

Resimleyen: 

Yayınevi: 

Yayın Yılı: 

2010

Yaş Aralığı: 

9+

Yaş Grubu: