Bir şeyin “en sevilen” olması, onun, türünün en iyisi olduğuna işaret etmez. En çok izlenen filmleri, satılan kitapları, son moda giysileri düşünün örneğin. Bütün iyi niyetimle “Aralarında iyiler vardır elbet”, diyorum. Çünkü benim de dahil olduğum, “en çok satılanlar”a karşı alerji geliştirdiği için hassaslaşan bir kitle olduğunu biliyorum.
O kitlenin diğer fertlerine şöyle bir önerim olacak: Madem yetişkinlerin “en”leri güven vermiyor, çocukların en sevdiklerine göz atalım biz de. Japon çocuklarının en sevdiği masallarla başlayalım örneğin. Onların yalın zevkleri daha merak uyandırıcı olabilir.
Şimdi gelelim neden Japon çocuklarının en sevdiği masallardan başladığımıza. Bir bildiğim var elbet. Hattâ Japon Çocuklarının En Sevdiği Masallar’ı okuduğumdan beri birkaç bildiğim var. Japoncada “bulut” ve “örümcek” sözcüklerinin eşsesli olduğunu biliyorum artık. Ahtapotların neden denizlerin en altında sürünerek yaşadıklarını da.
Japonların sanat ürünlerine ilişkin yüzeysel bilgilerim var: Origamiyi severim. Henüz hakkını veremediğim bir origami kitabım var. Japon haikularını okuduğum zaman incecik yağan bir yağmurun beni yıkadığını düşünürüm. Japon film yönetmenlerinin hassasiyetten ölecekleri duygusunu taşırım hep. Bundan ibaret. Var olan izlenimim alçakgönüllülük, nezaket, iyilik ve erdeme yapılan vurgudur. Böyle olunca hiçbir örneğine rastlamadığım masalları okumadan önce yine benzer öğelerle karşılaşmayı beklemekteydim. Neyse ki yanılmadım. Japonyanın yağmurlu ormanlarından, denizlerinden, köy evlerinden ve Japon perilerinin gizlendikleri dünyadan kopup gelen sıcacık masallar karşıladı beni.
Kitapta yirmi bir tane masal yer alıyor. Erhan Kuzman tarafından Türkçeye özenle çevrilmişler. Resimlerse masalların kopup geldiği dünyaya ilişkin çok şey anlatıyor bize. “Şeftali Oğlan”ı, “Salak Saburo”yu, “Kutlu Saman Çöpü Bey”i tanımak daha kolay oluyor böylece. “Uzun Burunlu Cinler”in yaşadığı ormanın yolunu bulup “Denizanasının Neden Kemiksiz Olduğu Üstüne” fikir edinmek en eğlenceli şeylerden oluveriyor.
Masalları derleyen Florence Sakade Japon kültürü üzerine pek çok kitaba imza atmış. İçlerinden biri Origami: Japon Kağıt Katlama Sanatı. İlgisi olanlar için önereyim istedim. Japon Çocuklarının En Sevdiği Masallar’ı okuduktan sonra küçüklerle yapabileceğiniz eğlenceli bir etkinlik olabilir.