Kediler Padişahı

Klasik masalları hâlâ merakla, soluk soluğa okuyan var mı diye düşünürüm bazen. Önemli bir nedeni yok. Yalnızca dünyada kaç kişi olduğumuzu merak ediyorum.

Bu klasik masal tutkusuyla Kediler Padişahı’nı Türkiye’den İskandinav ellerine taşıdım. İyi de yapmışım. Ne zamandır özlediğim bir tadı yeniden duydum. Arada bir kafamı kaldırır, denizi izlerim düşüncesiyle oturduğum kafede, kendimi tutmasam, bir solukta okuyuverecektim yedi tane masalı.

Bazen Türkiye’de yaşarken de aynı şeyi yapardım. Meraklı bakışlar önce kitabın adına bakar, ki elimdeki genellikle çocuk ya da şiir kitabı olurdu, sonra beni incelerlerdi. Yaşadığım küçük kentte dışarıda oturup şiir kitabı okumak, büyük olasılılıkla kara sevdaya tutulmuş olmaya ya da aşırı duygusallığa yoruluyordu. Çocuk ya da masal kitabı okumakla ilgili hangi analizlerin yapıldığını düşünmek bile istemiyorum. Belki okumayı yeni öğrendiğim düşünülüyordu çok bilen diğer yetişkinlerce. Oysa, özellikle yaşamının çocukluk evresinde, masalla hiç tanışmamış bir yetişkin varsa tez zamanda o açığı kapatmalı. Hem çocukluğundaki masal eksikliğini giderecek hem de yetişkinlik yıllarında gözünde bir zerre olsun ışık kalmasını sağlayacak kadar masal okumalı o kişiler. Artık, henüz okuma yazma bilmeyen kendi çocuklarına masal okurken sebeplenme yolunu mu seçerler, yoksa şu yazdıklarımı okurken onları ayıpladığımı fark eder de herkes yattıktan sonra gizli gizli mi okurlar, bilemem.

Gelelim Kediler Padişahı’na... Kitaptaki masallardan bazıları tanıdık geldi. Türkçe kitaplarında mı vardı, başkabir yerde daha yayımlanmıştı da oradan mı aklımda kaldı, bilemiyorum. Belki masalların çoğu değiştirile değiştirile, tekrar tekrar söylendiği içindir. Kitabı okuyanların çoğunda aynı düşüncenin uyanacağını sanıyorum.

Üzerine söz söylemeden geçemeyeceğim bir özelliği var kitabın: Resimler. Masallar Mustafa Delioğlu tarafından resimlenmiş. Masallardaki büyülü güzelliğin bir nedeni de resimler mi diye düşünmeden edemedim.

Yedi tane masalın ardından kitabın sonunda bir de küçük bir sözlük, bir de Tahir Alangu’nun masalın tarihçesine ilişkin bir yazısı var. Ben yazıyı da çok keyifle okudum. Meğer masal anlatmak nasıl da büyük bir zevkmiş eskiden. Efendim, uyumadan önce kendine masal anlattıranlar içinde Büyük İskender’i mi ararsınız, Rus çarlarını, çariçelerini mi? Üstelik bir de Büyük İskender, masal dinleme nedenini zihnini açmak istemesi olarak açıklamasın mı? Ben de hep söylüyorum; ama büyük İskender kadar dinlenmez belki sözüm diye onu tanık göstereyim dedim. Artık bundan sonrası size kalmış. Mintil Ağa’nın, Bürümcekli Kadınla Sülün Bey’in, Çifte Kamburlar’ın, Büyülü Fasülyeler’in, Süpürgeci Baba ve Üç Turunçları’n masalını da ben anlatmayayım, siz okuyun. Dostlukla

Kediler Padişahı

Yazar: 

Resimleyen: 

Yayınevi: 

Yayın Yılı: 

2009

Yaş Aralığı: 

9-11

Yaş Grubu: